"Ya Rabbi TÜRKİYE'mizde adaleti ve merhameti hâkim kıl.
gökyüzünden rahmetini, yeryüzünden bereketini esirgeme..."


İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA) HZ.LERİ'NİN HAYATI

Ehli Beyt’ten. On İki İmam’ın beşincisi, İmam-ı Hüseyin (RA) Hz.leri’nin torunu ve İmam-ı Zeynel Abidin (RA) Hz.leri’nin oğludur. Hicri 57 (M. 676) senesinde, Receb ayının ilk Cuma günü Medine-i Münevvere'de Âlem-i Şühuda ayak basmıştır. İsmi şerifleri: “Muhammed” Künyeleri: “Ebu Cafer”. Lakabları: “Bakır”. Annesi İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri’nin kızı Fatime’dir. Zikir ve Tarikat usulünü babası İmam-ı Zeynel Abidin (RA) Hz.leri’nden alıp safilerin kamillerinden olmuştur. Zamanında, bütün dünyadaki evliyanın feyz kaynağı olup, evliyalık yolunda olanlara feyz, bunun vasıtası ile verildi. İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri, Medine’nin büyük fıkıh âlimlerindendir. Eshab-ı Kiram’dan Cabir (RA) Hz.leri ve Hz. Enes (RA) Hz.leri ile görüşüp onlardan ve ayrıca tabiinden olan büyük zatlardan hadis-i şerifler rivayet etti. İmamlığı on dokuz sene sürdü. Bütün ilimlere vakıf olduğu için kendisine, ilimde ve fazilette üstün manasına gelen “Bakır” denilmiştir.[1]
Ebu Nasır (RA) hikâye ediyor:  Hz. İmam’dan (RA) sordum ki: ‘Siz hakikaten Resûlüllüh (SAV) Efendimiz’in zürriyetinden misiniz?’ Buyurdu ki: ‘Evet.’ Tekrar sordum: ‘Siz de Resûlüllah (SAC) Efendimiz’in ilimlerine varis misiniz?’ Buyurdular ki: ‘Evet.’ Dedim ki: ‘Öyle ise ölüyü diri ve körü görücü ve alacayı şifaya kavuşturmaya kadir misiniz?’ Dedi ki: ‘Hakk’ın (CC) izniyle kadirim.’ Sonra elini gözlerimin üzerine koyup: ‘Ya Şafi’! ’ dedi. O anda gözlerim açılıp yeri ve göğü gördüm. Bir elini gözlerime mesedince gözlerim eski haline geldi ve buyurdu ki: ‘Ey Eba Nasr! Eğer kıyamet gününde hesapsız cennete girip Allah (CC) Hz.leri’nin cemalini müşahade etmek dilersen, âmâ olarak kal ve eğer sual ve cevap vermek dilersen yine gözünü açayım.’ Dedim ki: ‘Öyle ise âmâ kalırım.’ Müteakiben buyurdular ki: ‘Biz Ehl-i Beyt’i Rahmeten lil âlemin’den ve Şecere-i Nübüvvet’teniz. İlim ve hikmet menbaı, ilim ve irfan madeni olduğumuzdan halkın belâsını çekeriz. Çünkü halkı Hakk’a davet ederiz. Fakat onlar kelamımızı anlamazlar. Hallerine terk etsek maksuda nail olamazlar. Onun için halkın belâsını çekeriz.’

[1] Zikir Makmları S.41


  İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA)             HZ.LERİ'NİN ŞEHADETİ


Nihayet İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri, Ümmet-i Muhammedi irşad edip, Hicri 113 (M. 731) senesinde halife Hüşam tarafından zehirletilerek, şehiden vefat etmiştir. Mübarek vücutları Cennet-i Bakia’da İmam-ı Hasan (RA) Hz.leri’nin yanına defnolunmuştur. Cenab-ı İmam: “Ey Rabbim! Ölümü, kabri ve sana hesap vereceğimi düşündükçe nasıl olur da senden dünyalık isteyebilirim? Can alıcı meleğin geleceğini ve canımı alacağını bildiğim halde dünya lezzetinden nasıl tad alabilirim? Rahmetinden ümit ediyor ve istiyorum. Ölümümü ve hesabımı kolay ve rahat eyle ve sonra azabı olmayan rahat bir ebedî hayat ihsan eyle Ya Rabbel âlemin!” derdi.
Oğlu İmam-ı Cafer-i Sadık (RA) Hz.leri şöyle anlatıyor: “Babam bana vasiyyet edip dedi ki: ‘Vefat ettiğim zaman beni sen yıka. Çünkü İmamı İmamdan başkası yıkayamaz. Kardeşim Abdullah da İmamlık davasında bulunacaktır. Ona karışma, çünkü ömrü kısa olacaktır. Namaz kılarken üzerimde bulunan gömleği bana kefen yap ve beni babamın yanına defnet. Kabrime de senden başkası girmesin’ buyurdu. Ben: ‘Aman efendim, bizi korkutmayın. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri gecinden versin, sıhhatiniz yerindedir’ dedim. Hz. İmam buyurdu ki: ‘Bir saat evvel, babam İmam-ı Zeynel Abidin (RA) Hz.leri’nin sesini işittim. Bana: ‘Ey evladım Muhammed Bakır (RA)! Vasiyyetlerini çabuk yap, çünkü senin de bize kavuşmana çok az zaman kaldı’ buyurdu. Bundan bir saat kadar sonra da babam vefat etti. Babam vefat edince ben yıkadım. Nihayet kardeşim Abdullah da İmamlık davasında bulundu fakat babamın bildirdiği gibi ömrü kısa sürdü.”



             İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA)             HZ.LERİ'NİN BAZI MENKİBELERİ


Hz. İmam (RA) Medine'de bir grup insanlarla oturmuştu. Mübarek başını önüne eğdi. Bir müddet sonra kaldırdı ve: “Bir kişi, bir sene sonra Medine’ye gelecek, üç gün boyunca dört bin asker bulunan ordusu ile çok kimseleri öldürecek. Bundan büyük zarar göreceksiniz. Bundan sakınınız.” buyurdu. Buna bazıları inandı, bazıları da inanmadılar. Bir sene sonra kendisine inananları alarak Medine’nin dışına çıktılar. Nafi b. Erzak ordusu ile geldi. İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri’nin haber verdiği zararları yaptı. Artık Medineliler “Bundan sonra İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri’nin her sözüne inanırız. Her sözü doğrudur. Çünkü o, Resûlüllah (SAV) Efendimiz’in evladındandır" dediler. İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri, İmam-ı Azam  Ebu Hanife (RA) Hz.leri’ne bakıp: “İslâmiyet’i bozanlar çoğaldığı zaman, sen onu canlandıracaksın. Sen korkanların kurtarıcısı, şaşıranların sığınağı olacaksın. Sapıkları doğru yola çevireceksin. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri yardımcın olacak.” buyurdu.
..........................................

Bir gün Esbab-ı Kiram’dan Cabir b. Abdullah'ın (RA) yanına gitti. Hz. Cabir'in (RA) gözleri kapalı bir halde idi. Selamını aldıktan sonra: “Sen kimsin?” diye sordu. O da, Muhammed b. Ali b. Hüseyin’im! dedi. Hz. Cabir (RA): “Ey Resûlüllah’ın (SAV) torunu yanıma gel!” diyerek yanına çağırdı. Müsafaha yaptıktan sonra dedi ki: “Resûlüllah (SAV) bana: ‘Ey Cabir! Sen benim oğullarımdan birini görüp konuşuncaya kadar yaşarsın. Oğlumun adı Muhammed b. Ali b. Hüseyin’dir. Allah-ü Teâlâ (CC) O'na nur ve hikmet verecektir. O’na benden selam söyle’ buyurdu.” Cabir (RA), emanet olan Resûlüllah (SAV)’ın selamını sahibine ulaştırdıktan bir müddet sonra vefat etti.
..........................................

Zamanında bulunan biri anlatıyor: “İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri ile beraber Halife Hişam b. Abdül-Melik’in evine uğradık. ‘Bu ev harap olacaktır, hatta toprağı başka yere nakledilip taşları açıkta kalacaktır.’ buyurdu. Bu söze çok hayret ettim. Halife Hişam’ın evini kim yıkabilir ki? diye düşündüm. Nihayet Hişam vefat edip yerine oğlu Velid geçti ve bu evin yıkılmasını emretti. Hakikaten ev yıkıldı, toprağını başka yere naklettiler.”
..........................................

İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri Mekke ile Medine arasında bir katıra binmiş gidiyordu. Yanında birisi vardı ve o da rnerkeb üzerinde idi. Bir ara dağdan aşağı bir kurt inip geldi. Hz. İmam’ın ayaklarına başını koydu. Kendi halince bazı sesleri çıkardı. Hz. İmam’a birşeyler söylediği belli idi. İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri onu dinledikten sonra: “Peki sen şimdi git. Ben arzu ettiğin gibi dua ederim” buyurdu. Bana: ‘kurdun ne söylediğini biliyor musun?’ diye sordu. Ben: “Allah-ü Teâlâ'nın (CC) Resulü (SAV) ve Resulü’nün torunu bilir.’ dedim. Buyurdu ki: ‘Kurt, eşim şiddetli bir ağrıya tutuldu. Dua buyurun da ondan kurtulsun ve senin dostlarından hiç kimse benim neslime musallat olmasın. dedi ve ben de dua ettiğimi söyledim.”
..........................................

İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri gece geç vakte kadar ibadet eder, sonra Allah-ii Teâlâ Hz.leri’ne şöyle yalvararak ağlardı: “Ya İlâhi! Ya Rabbi! Gece oldu herkes uyuyor. Ya Rabbi! Sen dirisin. Her şeyi biliyor, yapılan her şeyi görüyorsun. Uyuman ve uyuklaman olamaz. Seni böyle bilmeyen ihsanına kavuşamaz. Sen öyle kuvvet ve kudret sahibisin ki, hiçbir şey senin olmasını dilediğin birşeyin olmasına mani olamaz. Rahmetin o kadar çoktur ki, rahmet kapılarını herkese açmışsın. Sana dua edenlerin, yalvaranların dualarını kabul edersin. Sana güvenen, kapına gelen kimseyi döndürmeye kimsenin gücü yetmez.”


  İMAM-I MUHAMMED BAKIR (RA)             HZ.LERİ'NİN HİKMETLİ SÖZLERİ


İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri buyurdular ki: “Yıldırım mü'min olana da ibadet eder, mü'min olmayana da. Ama her an Allah-ü Teâla (CC) Hz.leri’ni hatırlayana isabet etmez.”
..........................................

“Bir kimsenin seni ne kadar çok sevdiğini anlamak istersen, senin o kimseyi ne kadar sevdiğine dikkat et. Yani sen onu ne kadar seviyorsan, o da seni o kadar seviyor demektir.”
..........................................

“Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri’nin korkusundan dolayı yaşaran göz, cehennem ateşinden yanmaz. Yani cehenneme girmez. Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri’nin rızası için bir kimsenin gözünden bir damlacık yaş dökülse, Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri o kimsenin çok günahını affeder.”
..........................................

“Bir kimsenin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında o kadar noksanlık var demektir.”
..........................................

“Kul ne kadar dua ederse, Allah-ü Teâlâ (CC) Hz.leri ondan o kadar belâyı giderir. Kendinde mevcut olan bir kusuru başkasında arayan ve kendi işlemekte olduğu bir ayıbı başkasına yapmamasını emreden kimse ne kadar kusurludur.”
..........................................

“Dünya, uykuda gördüğün rüyaya benzer. Uyandığın zaman hiçbir şey kalmamıştır.”
..........................................

“Mide ve namusunun iffetini korumak kadar faziletli ibadet yoktur.”
..........................................

“Dünyada insana en iyi yardımcı, kardeşlerine iyiliktir.”
..........................................

“Varlık zamanında etrafında dolaşıp, yokluğa düşünce terkeden kimse, ne kötü kişidir.”
..........................................

İmam-ı Muhammed Bakır (RA) Hz.leri, oğlu İmam-ı Cafer-i Sadık (RA) Hz.leri’ne şöyle nasihat etti: “Ey evladım! Fasıklarla arkadaşlıktan çok sakın. Böyle insanlar seni bir lokmaya değişebilir. Cimri olanlarla dost olmaktan da sakın. Zira çok ihtiyacın olduğu bir zamanda az bir şey vermekten çekinirler. Yalancılarla dost olma, sana dost görünüp konuşur, ayrılınca hali değişir. Ahmak olanlarla dostluk arkadaşlık kurma. Onlar sana iyilik yapıyorum zannederek kötülük yaparlar. Akrabayı ziyarcti terk edenle de dost olma. Çünkü, Kur'an-ı Kerim'in üç yerinde böyle kimseyi lanetlenmiş olarak gördüm. İlmi ile insanlara faydalı olan bir alim, bin abidden daha efdaldir. Böyle bir alimin vefatına şeytan, yetmiş abidin vefatına sevindiğinden daha fazla sevinir.[1]
..........................................

Yüce Allah (CC) Hz.leri şefaatlarından, al-i himmet, nazar ve muhabbetlerinden feyiz ve bereketlerinden bizi ayırıp mahrum etmesin. (AMİN)

[1] İslam Ansiklopedisi 2.Cilt S.310